Özlem Bulut’la özel Röportaj

“Milli Görüş’te Kadın Olmak, Sessizliğin Vakur Gücünü Taşımaktır”

Siyaset Yayın: 26 Aralık 2025 - Cuma - Güncelleme: 26.12.2025 09:52:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
388 okunma


Yeniden Refah Partisi’nin kıymetli isimlerinden Özlem
Bulut’la, Milli Görüş çizgisinde kadının yerini,
toplumsal duruşunu ve genç hanımefendilere dair
bakışını konuştuk.
“Milli Görüş’te Kadın Olmak, Sessizliğin Vakur Gücünü
Taşımaktır”
Soru: Milli Görüş çizgisinde kadının yeri bugün hâlâ
sıkça tartışılıyor. Sizin nazarınızda ne ifade ediyor?
Cevap:
Milli Görüş’te kadın olmak, yalnızca bir kimliğe sahip
olmak değil; inancımızı, emeğimizi ve sorumluluğumuzu
bilinçle taşımaktır. Bizler için esas olan makam değil,
sadakatle hizmet ettiğimiz davadır. Cennetmekân Prof.
Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın bizlere açtığı
istikamette, kadın sadece aile içinde değil; toplumun
yeniden inşasında da asli bir özne olarak görülür. Bu
anlayış, bugün muhterem Genel Başkanımız Sayın Dr.
Fatih Erbakan Beyefendi’nin liderliğinde daha kurumsal
bir yapıya kavuşmuş durumda. Bizler, sabitelerimizden
taviz vermeden, toplumun yönünü tayin etme
gayretindeyiz. Sessiz kaldığımız zannedilen yerlerde
derin izler bırakıyor; görünmediğimiz sanılan alanlarda
ağır bir sorumluluğu omuzluyoruz.

Soru: Kadınların siyasette ne kadar göründüğü üzerine
çeşitli yorumlar yapılıyor. Siz bu tartışmalara nasıl
yaklaşıyorsunuz?
Cevap:
Ben bu meseleye görünürlük değil, etki üzerinden
bakmayı daha doğru buluyorum. Bir kadının
mevcudiyeti, ne kadar öne çıktığıyla değil; hangi alana
nasıl bir katkı sunduğuyla anlam kazanır. Milli Görüş’te
kadın, teşkilatın mayasıdır. Eğitimden mahalle
çalışmalarına, sosyal hizmetlerden fikir üretimine kadar
birçok alanda sorumluluk üstlenir. Bunu da gösterişten
uzak, samimi ve istikrarlı bir şekilde yapar. Asıl değer,
tam da bu sadelikte ve kararlılıkta gizlidir.
Soru: Kadının toplum içindeki rolü sizce nasıl
şekillenmeli?
Cevap:
Kadın, fıtratı gereği koruyucu, birleştirici ve dönüştürücü
bir güçtür. Bu sorumluluğu sadece evinde değil,
toplumun her alanında taşır. Bir hanımefendi; bilgisiyle,
ahlâkıyla ve üretkenliğiyle öne çıkar. Kendi
değerlerinden ödün vermeden, yaşadığı çağın
ihtiyaçlarına katkı sunar. Eğitimde, toplumsal
çalışmalarda ve düşünce alanında aktif şekilde yer alır.
Kadın, yalnızca toplumun yükünü taşıyan değil; aynı
zamanda onu inşa eden bir kişidir.

Soru: Bugünün genç hanımefendileri sizce bu
sorumluluğu üstlenmeye hazır mı?
Cevap:
Evet, hem de gönülden. Genç kadınlarımız sorguluyor,
öğreniyor, kendini geliştirmek ve katkı sunmak istiyor.
Ancak bu heyecanın doğru mecralarda anlam bulması
gerekiyor. Popülerlik arzusu, bazen derinlikli üretimin
önüne geçebiliyor. Bu noktada bizlere düşen görev,
sadece alan açmak değil; aynı zamanda sağlam bir zemin
sunmak. Bilgi, liyakat ve bilinçle şekillenen bir yol
haritası gerekiyor.

Soru: Son olarak, kadınlara ve genç hanımefendilere ne
söylemek istersiniz?
Cevap:
Genel Başkanımız Sayın Dr. Fatih Erbakan
Beyefendi’nin de sıkça ifade ettiği gibi; kadın, sadece
toplumun yarısı değil, aynı zamanda diğer yarısını da
yetiştiren temel bir kuvvettir. Hanımefendiler, süs değil;
adaletin, ahlâkın ve inancın mihenk taşıdır. Bilgiyi
hikmetle, inancı ahlâkla bütünleştiren kadın; yalnızca
kendi yolunu değil, etrafındaki toplumu da aydınlatır.
Kadın, sadece görünür olmakla değil; sessiz ama derin
bir etkiyle toplumu dönüştürme gücüne sahiptir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.