SUAT KILIÇ TUTUKLU YARGILAMAYI ELEŞTİRDİ

Yeniden Refah Partisi Sözcüsü Suat Kılıç bir açıklama yaparak çözüm sürecinin şeffaf
olmadığını, çözümün adresinin ise TBMM olduğunu söyledi.
Suat Kılıç aslında sorunun kalıcı ve kökten çözümü için adresin parlamento olduğunu
göstererek, doğru bir teşhiste bulunmuştur. Neden doğru bir teşhis? çünkü Türkiye Büyük
Millet Meclisi 80 milyonun iradesini ortaya koymaktadır, ikili veya dar çerçevede yapılan
görüşmeler milletin hissiyatını temsil etmez. Bugün hiçbir vatandaşımız 50 yıldır devam eden
terör belasının devam etmesini istemez, tam tersine kan akmasın Şehitler gelmesin ülke
genelinde güvenliğin sağlanarak huzurun gelmesini arzular. Bu pencereden baktığımız zaman
elbette emin olamıyoruz, ancak bu süreç Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında devam
ederse, her vatandaşımız güven duyacaktır. Bu bağlamda Yeniden Refah Partisi Sözcüsü Suat
Kılıç açıklamasında;..

“Terörsüz Türkiye’yi en çokta biz isteriz, ancak pandoranın kutusundan ne çıkacak
belli değil. Hükümetin bir yetkilisi (Taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakmayız) diyor bir
başka hükümet yetkilisi ise Anayasa’nın 66. Maddesini tartışmaya açıyor, sadece işleri değil
belli ki kafaları da karışık. Bize güvenin demekle hiçbir sorun çözülmez. Kime
güveneceğimizden daha önemli olan neye güveneceğimizdir”
Çözüm sürecini özü itibariyle desteklediklerini söyleyen Suat Kılıç, ancak bu
bağlamda Selahattin Demirtaş’ın hala ceza evinde olmasını ise eleştirdi. Kılıç Demirtaş’la ilgili
ise “Selahattin Demirtaş 9 yıldır tutuklu, düne kadar kendisinden (terörist) diye söz ediliyor,
terörist demeyene bile terörist deniliyordu. Bugünlerde özel izinle hastanede eşinin yanında,
ayrıca devlet erkanından da geçmiş olsun telefonları alıyor, öyleyse niye hala tutuklu? Bırakın
tutuksuz yargılansın, bırakın mübarek Ramazan da eşinin ve çocuklarının yanında kalsın.
Dilediklerinde yargıyı baskı altına alıp tutuklatıyorlar, dilediklerine de ‘Alo) deyip hal hatır
soruyorlar. Temennimiz Tutuklu yargılamaların yerini tutuksuz yargılamaların alması ve
siyasetin üzerinde yargının demokrasinin kılıcı gibi tutulmamasıdır” dedi
Sonuç olarak, elbette her vatandaşımız terörün bitmesini istiyor, ancak barışa giden
yolun TBMM’de tezahür ederek vücut bulması, millet olarak bizlerin arzusudur diyorum.