TÜRK İSLAM MEDENİYETİNE DARBE
OSMAN PALAMUT
Hesap derin,
Oyun planlı ve bilinçli.
Yüzyıllarca Türk İslam Medeniyetinin hakim olduğu bu coğrafyada batının hesapları ve sinsi
planları sahneye kondu ancak bitmedi, bu gün ise filizlenen batıdaki haçlı zihniyetine bir
destekte Amerika ve batının sınırsız ekonomik destekleriyle boy gösteren İsrail’den geliyor ve
birlikte Türk İslam Medeniyetine darbe vurulmak isteniyor.
Bu senaryoları görmemek ve kavramamak için kör olmak lazım.
Ülkemiz üzerinde oynanan oyunun ilk senaryosu, binlerce yıl öteden gelen Türk kimliğimize
karşı sahnelenerek Türklük kavramı ikinci plana atılmak isteniyor.
Irak ve Suriye’ye baktığımız zaman bu girişimin somut bir şekilde ortaya çıktığını rahatlıkla
görürüz.
Suriye’de bizlerin değil yabancı araştırmacıların yaptığı incelemede 2 milyon Türk
yaşamaktadır
Irak’ta ise bin yıldan bu yana yaşayan Türkmen Sayısı 3 milyonun üzerindedir
Şöyle bir bakalım, Suriye’de Ahmet Şara hükümetinde Türk var mı?
Yok.
Irak’ta yaşayan 3 milyon Türk’e karşılık Kürtlerin nüfusu ne kadar?
6 milyon 503 bin.
6 Milyon ile Kürtler Irak’ta devlet kurarken, ne hazindir ki 3 milyonun üzerinde nüfusu olan
Türkmenler her dönemde baskılara ve katliamlara maruz kalmıştır. Daha da ötesi Barzani
hükümeti Kerkük’e girerek Türkmen bölgesini de işgal edip Kerkük’ü topraklarına katmak
istedi.
Neden?
Bu tahammülsüzlük neden kaynaklanıyor?
Türk ve İslam Medeniyetine düşman olan batı ve ABD çok iyi biliyor ki Türklerin hakim olduğu
ve payidar olduğu bir coğrafyayı istedikleri gibi yönetip yönlendiremezler.
İşte sıkıntı tam da burada yatmaktadır.
Bugün Anayasamızın 4,42 ve 66 maddeleri sadece hukuki hükümler değildir. Bunlar milletin
iradesidir, tarihidir, kimliğidir, geleceğidir. Bu maddeleri tartışmaya açmak demek Türkiye
Cumhuriyetini tartışmaya açmak demektir.
İşte bu maddelere, özellikle art niyetli siyaset cambazları ve onların dış uzantıları karşı
çıkarak anayasadan çıkartılmasını istemektedirler.
Sonuç olarak;
bu günlerde çalışması yapılan yeni anayasayla ilgili hükümetimizin oy kaybetme uğruna bile
olsa, bu maddelerden taviz vermeyeceğine inanıyoruz.
